Çalıştığım iş yerindeki bir amcadan bahsetmek istiyorum size bugün. Amcanın adını vermek yerine kod isim olarak Hakan adını kullanmak istiyorum. Geçen gün sohbet ederken laf arasında torun falan var mı sen de diye sordum biraz duraksadıktan sonra çocuğum bile yok dedi. Söyleme şeklinden anladığım için niye yok demeye dahi gerek duymadım. Belli ki istemişler ama çocukları olmamış. Amcamız çok iyi bir insan, bazen ters konuşmaları olsa da özünde çok iyi niyetli, şakacı dünyalar tatlısı diyebiliriz.Bu diyaloğumuzun üstünden birkaç dakika geçtikten sonra başladı kendisi anlatmaya. Şu hayatta sadece bir tane yapmak istediğim büyük bir şey kaldı gerisi elbet olur bir şekilde dedi. Ne o yapmak istediğin şey hakan amca dedim. Evlatlık alacağım ama hayalim yurda verilmiş iki kardeşi evlat edinmek dedi. Niye dedim? Çoğu zaman kardeşleri ayırıyorlar, öyle evlat ediniyorlar, ben istiyorum ki kardeşler ayrılmasın düzgün bir aile yanında büyüsün, güzel bir hayatları olsun dedi.
Sizi bilmiyorum ama bu naif düşünce beni gerçekten etkiledi. Çocuk özlemi duymak çok farklı bir şey elbette ama bu özlemini gidermek için evlat edineceği çocukların kardeş olması için yıllardır bekleyen bir adamdan bahsediyorum size, bu durum sizi nasıl etkiler bilemiyorum. Bahsi geçen amcanın maaşı asgari ücretin çok az üzerinde. Çalışabildiğim kadar çalışıp evlat aldığım çocuklara bakarım, emekliye de ayrılacağım az kaldı zaten gibi bakarım diyor.
Ekonominin çok da iyi olmadığı şu günlerde evlat ana babasına, ana baba kendi evladına 3 kuruşu çok görüyorken Hakan amcanın evlatlık çocuk alıp birkaç bin liralık maaşıyla onlara iyi bir gelecek, en azından elinden geldiğince iyi bir gelecek sunmak istemesi hala insanlıktan umudumuzu kesmemek için bana güç veriyor.
Hayatta hep kötü şeyler olacak diye düşünürseniz emin olun kötü şeyler olur. Eğer iyi şeyler olacak diye düşünür, buna göre yaşamaya çalışırsanız göreceksiniz ki en kötü gününüzde dahi ayakta durmaya gücünüz olacak. Kendinize iyi bakın…